Ücretsiz web kamerası sanal aracılığıyla
Hemen hepsi sert, çoğu hapis görmüş çalışanlar yeni gelenlere aptal lakaplar takıp sürekli alay ediyorlar. Çocuğa “yemek çantası” ismini takıp alay ediyorlar ve eleman bu alaya sinirlenerek tepki gösteriyor. Adamın yemek sepeti de gerçekten annesi tarafında hazırlanmış, bir erkeğin taşıması oldukça gülünç olan bir sepet. Eleman eğer bir kere çıkıp kendi de gülse ve “evet ya çok aptal bir çanta bu, annem tutuşturdu işte, üzülmesin diye alıyorum yanıma” dese olay orada bitecek. Ama hayır, zayıflıkla tepki veriyor ve kısa sürede sinirli, mızmız bir ekip elemanı haline geliyor. Kadın için için erkeğin sinirlenmesini, kendisini Runetki sohbet bongosu duygusal olarak cezalandırmasını arzuluyor. Sonunda birgün çocuk işten ayrılıyor. Iletişim çevrimiçi sanal sohbet.
Bu insanlar zaten kendileri sürekli terk ettiğinde peşlerinden koşacak adamlarla birlikte olurlar zira normal bir erkek bu davranışı çekmez ve bu insanı bırakır. Bu insanları düzeltme imkanınız yok. Tam tersi ne kadar sert olursanız olun her geri kabul ettiğinizde ona, sizi rahatça terk ederek cezalandırabileceğini söylersiniz. Tekrar edeyim, bu insanın pasif agresif kişiliğiyle alakalı bir durum ve bu insanlarla sağlıklı ilişki yaşanmaz. Siz de yaşayamazsınız, başkası da yaşayamaz. Eğer sevgiliniz bu şekilde pasif – agresif cezalandırma yöntemi kullanan biri ise, bu insanı terk edin ve bir daha asla kabul etmeyin. Ben değiştim, bir daha yapmayacağım diye yalvarsa bile, “güzel, bir sonraki sevgilin ve senin için iyi bir şey” deyin ve yine de kabul etmeyin. Sizi 3 – 4 kere terk eden insanı, gelip haftalarca yalvarsa bile geri almanız, “bu sefer zor oldu ama bak yine oldu” demesine neden olur. “Beni dört kere terk etti … cebinde görüyor / sanıyor. Beni cepte görmemesini nasıl sağlarım?” Arkadaşlar, böyle bir durumda sevgiliniz sizi cebinde görmüyor / sanmıyor.
Saratov'daki web kamerası stüdyosu.
Fuzuli’nin Leyla ile Mecnun’u, Shakespeare’ın birbirlerini gördükten sonra tensel bir delirmeye kapılıp kısa süre içinde intihar ederek ölen 13 yaşındaki çocukları Romeo ve Juliet’i, insanın (daha doğrusu bu trajedilerin esas hitap ettiği cinsiyet olan erkeğin) tensel arzularının esiri bir hayvana dönüşürse nasıl bir felakete yol alacağını gösteren ibretlik hikayelerdi. Doğu’nun hikayelerinde bir de İlahi Aşk yerine tensel aşk peşinde koşarsan nasıl felakete uğrarsın alt metni var. Çünkü gerçekte, erkek istediği şeye sahip olmayı hak etmediğine inanıyor. Kızın kendisini bırakıp gitmesinin an meselesi olduğuna inanıyor. Aslında o mesajları atmasının nedeni bunu engellemek, kendisini zorla kızın hayatına sokup kendisini rahatlatmak. (Shopier ve Payhip çok kullanılan birer ödeme sistemi. Kredi kartı bilgileriniz bize gelmiyor.) Vaka Çalışması – Dengesiz (!) kıza nasıl davranılmalı? Gece 11 gibi ben mesaj attım; Yarın izinliymişim, gitme biyerlere takılalım dedim. “Kolay olacağını söylemedim, sadece GERÇEK olacağını söyledim.” – Morpheus (Matrix filminden) Peki ben neler kazandım, neler kaybettim, ne yapacağım? Bir arkadaşımla birbirimize wingmanlik yapıyorduk. Bize hemen bakış atmaya başlayan birkaç kızı neglemeye karar verdik. Konuşmayı bok eden o ölümcük kusurun nerede meydana geldiğini görüp söyleyebilir misiniz? Mest rumuzuyla bir takipçi yazmış: Bu arada kız babalarının da bu hikayeyi iyi okuması lazım zira eğer karınızın elinde hizmetçiye döndüyseniz, karınız tarafından domine edildiyseniz, zayıf bir baba olarak toksik ve ilişkilerinde dikiş tutturamayan bir kadın yetiştirirsiniz 🙁 Evde herkesin korktuğu bir despot olmanızdan bahsetmiyoruz (her ne kadar çocuklarınızın sizden bir miktar korkması lazım olsa da) omurgalı ve sözü dinlenen bir erkek, bir baba olmanızdan bahsediyoruz. Bu kızın amacı ne? Yetişkin bağlanma stillerine bakarsak, ilk başta iki ana stil var: güvenli bağlanma ve güvensiz bağlanma. Narsist kendi gerçek benliğini ve gerçekliği, kendi sanrıları lehine reddeder. Ücretsiz web kamerası sanal aracılığıyla.Marcus Aurelius’un Meditasyonlar kitabından alıntılanan şu cümleye bakarsak, fark daha da iyi ortaya çıkıyor: Burada vurgulanan, kişinin kendisini kontrol edebilmesidir, dışındaki dünyayı değil. Stoacılar insanın akla, konsantre olmaya ve kendi duygularını dönüştürecek şekilde derin düşünmeye bel bağlaması gerektiğini ve böylece de dünyayı berrak bir algı ve içsel sükunet ile görebileceklerini düşündüler.
Makaleyi okudunuz "Runetki sohbet bongosu"